İçeriğe geç

Hukukta suçlanan kişiye ne denir ?

Hukukta Suçlanan Kişiye Ne Denir? Tarihsel Bir Perspektiften Suçluluk ve Toplumun Evrimi

Geçmişe bakmak, bugünümüzü anlamanın en etkili yollarından biridir. Tarih, bize yalnızca eski olayları anlatmakla kalmaz, aynı zamanda toplumların nasıl dönüştüğünü, değerlerin nasıl şekillendiğini ve hukukun nasıl evrildiğini gösterir. Bir tarihçi olarak, her dönemin kendine özgü bir hukuki yapısı ve suç tanımı vardır. Ancak bu tanımlar, zaman içinde değişim gösterir. Örneğin, “suçlu” veya “suçlanan” bir kişiye ne denir sorusunun cevabı, yalnızca bir kelimenin ötesindedir; bu, bir toplumun hukuk anlayışının, toplumsal normların ve birey haklarının ne şekilde geliştiğini anlamamıza yardımcı olur. Peki, hukukta suçlanan kişiye ne denir? Gelin, bunu tarihsel bir bakış açısıyla keşfedelim.

Antik Çağda Suç ve Suçlanan Kişi

Tarihin ilk dönemlerinde, suç kavramı, modern anlamından çok daha farklıydı. Antik Roma’dan Yunan’a, eski toplumlarda suç ve suçluluk genellikle bir kişinin toplumsal düzeni bozmasıyla ilişkilendirilirdi. Antik Roma’da suçlu kişi, “rei publicae nocens” (toplumun düşmanı) olarak adlandırılabiliyordu. Bu dönemde, suçlanan kişiye genellikle suçlu olup olmadığı sorulmadan “rea” (suçlu) denilirdi. Suç, devletin otoritesine karşı işlenmiş bir eylem olarak görülürdü ve cezalar çoğunlukla toplum düzenini sağlamak amacıyla belirlenirdi.

Yunan’da da benzer bir yapı vardı. Ancak burada, suçlunun toplumsal değerlerle uyumsuzluk yaratması, toplumun temel yasalarının ihlali olarak kabul edilirdi. Yunan toplumunda suçlanan kişiye, eğer suçun ciddiyeti büyükse, “katafigmenos” (sahtekar) ya da “poneros” (kötü) denebilirdi. Bu terimler, suçlunun karakterini ve işlediği suçların ahlaki değerini vurgulamak için kullanılırdı.

Orta Çağda Suçlu Tanımlamaları ve Kilisenin Rolü

Orta Çağ’a geldiğimizde, suçluluk kavramı daha da derinleşmiş ve dinî bir boyut kazanmıştır. Orta Çağ Avrupa’sında, suçlu kişi yalnızca devlete karşı değil, Tanrı’ya karşı da suç işlemiş sayılırdı. Bu dönemde, suçlulukla ilgili pek çok belirleme, kilisenin inanç sistemine dayanıyordu. Bir suçlu, genellikle “hérétiques” (heretikler) ya da “maleficus” (kötü kişi) olarak tanımlanırdı. Suçlanan kişinin mahkemelerdeki durumu da, çoğu zaman dini otoriteler tarafından belirlenirdi. Kilisenin güçlü etkisiyle, suçluların toplumsal dışlanma, aforoz edilme ya da dinsel cezalarla karşılaşması söz konusu olurdu.

Orta Çağ’daki bu anlayış, halkın suçlu kişiyi yalnızca yasal değil, ahlaki ve dinsel olarak da suçlu görmesini sağlardı. Suçluların cezası, sadece onların toplumdan dışlanmasını değil, aynı zamanda dini tövbelerle toplumun Tanrı’ya olan sadakatini yeniden kazanmasını da amaçlardı. Bu bakış açısı, günümüz modern hukuk sistemlerinden oldukça farklıydı. Suçluluk, sadece bireysel bir eylem değil, bir toplumun moral değerlerini sarsan bir durum olarak görülüyordu.

Modern Hukukta Suçluluk Kavramı ve “Suçlanan Kişi”

Günümüzde ise suçluluk ve suçlanan kişiye yönelik anlayış, çok daha sistematik ve yasalarla belirlenmiş bir yapıdadır. Modern hukukta, suçlanan kişiye “sanık” denir. Bu terim, suçluluğu henüz kanıtlanmamış, yalnızca suçla ilişkilendirilen kişiyi tanımlar. Bu aşama, adaletin temel ilkelerinden biri olan “masumiyet karinesi”ne dayanır. Bu ilke, suçlanan kişinin suçlu olduğu kanıtlanana kadar masum kabul edilmesini sağlar.

Modern hukuk sistemleri, geçmişteki kavramlardan farklı olarak, suçluluk ve suçlanan kişiyi daha objektif bir şekilde değerlendirir. Artık suç, bireylerin toplumsal düzeni bozan eylemleri değil, yasa tarafından belirlenen bir suçtur. Suçlanan kişinin, hukuki süreçlerin tamamlanmasıyla suçlu ya da suçsuz olduğu anlaşılır. Bu, toplumsal bir dönüşümün de göstergesidir; çünkü artık suçluluk, devletin belirlediği yasalar çerçevesinde objektif bir şekilde tanımlanır.

Geçmişten Günümüze Hukukun Evrimi ve Toplumsal Değişim

Tarihsel olarak bakıldığında, suçlanan kişiye verilen adlar ve suçlu tanımlamaları, toplumların değerleri ve hukuk sistemlerinin evrimiyle paralel bir değişim göstermiştir. Antik çağlardan Orta Çağ’a, oradan da modern hukuk sistemlerine kadar, suçlu ve suçlanan kişinin tanımlanışı, toplumsal normlar, din ve devletin otoritesine göre şekillenmiştir. Geçmişte suçlu, genellikle toplumun düşmanı ya da Tanrı’nın gazabına uğramış biri olarak görülürken, günümüzde hukuk, suçluluğu bireysel bir eylem olarak tanımlar ve kişilerin haklarını savunur.

Toplumsal dönüşümle birlikte suçluluğun tanımlanması ve suçlanan kişiye yönelik yaklaşım da değişmiştir. Artık suç, toplumsal normlardan ziyade yasal kurallara dayalı bir ihlal olarak kabul edilir. Hukukun evrimi, insan hakları ve adalet anlayışındaki değişikliklerle de şekillenmiştir. Bu değişiklikler, geçmişin katı ve dogmatik suç tanımlarından, daha esnek ve bireysel haklara saygı gösteren bir yapıya doğru bir geçişi işaret etmektedir.

Sonuç olarak, tarihsel süreçlerde suçlanan kişiye verilen isimler ve suçluluğa dair yaklaşımlar, bir toplumun değerlerini, adalet anlayışını ve hukukun evrimini yansıtan önemli göstergelerdir. Geçmişin suçlu tanımlamaları, günümüzle paralellikler kurarak, toplumsal yapılarımızın ne kadar değiştiğini ve geliştiğini anlamamıza yardımcı olur.

8 Yorum

  1. Tuğçe Tuğçe

    Sanık . Sanık, suç işlediği düşünülerek mahkemeye sevk edilen kişi. Avukata genellikle “Sayın Avukat”, “Av.” veya “Avukat Bey/Hanım” şeklinde hitap edilir. Resmî yazışmalarda ise avukatın adının önüne “Av.” kısaltması getirilir. 8 Eki 2025 Avukat Tarafından Temsil Edilen Kişiye Ne Denir ? Detaylı (GÜNCEL) Tahancı Hukuk Bürosu avukat-tarafindan-temsil-edile… Tahancı Hukuk Bürosu avukat-tarafindan-temsil-edile…

    • admin admin

      Tuğçe! Yorumunuz bazı açılardan bana uzak gelse de teşekkürler.

  2. Zeybek Zeybek

    Müşteki, diğer bir ifadeyle şikâyetçi anlamına gelmekte olup; suç eyleminden zarar gören ve suç fiili neticesinde mağdur olan kişidir. Müşteki Nedir? Müşteki Sanık Kimdir? – Avukat Fatih Yaşar Avukat Fatih Yaşar makalelerimiz müşteki-ne… Avukat Fatih Yaşar makalelerimiz müşteki-ne… Müşteki, diğer bir ifadeyle şikâyetçi anlamına gelmekte olup; suç eyleminden zarar gören ve suç fiili neticesinde mağdur olan kişidir.

    • admin admin

      Zeybek! Fikirleriniz, yazının bilimsel değerini artırarak onu daha anlamlı kıldı.

  3. Nurgül Nurgül

    Bir ceza davasında kişi hem işlediği iddia olunan suçtan dolayı sanık , hem de kendisinden şikayetçi olan kişiden şikayetçi ise bu kişiye verilen sıfat. Sonuç olarak; suç işlediği iddia edilen kişi, hakkında dava açılmadan önce soruşturma aşaması esnasında “ şüpheli ” olarak adlandırılırken; kovuşturma aşamasına geçilip hakkında dava açılmasıyla “sanık” olarak adlandırılmaktadır.

    • admin admin

      Nurgül! Değerli yorumlarınız, yazıya metodolojik bir düzen kazandırdı ve çalışmanın akademik niteliğini pekiştirdi.

  4. Arda Arda

    Suçu işleyen kişiye suçlu veya fail denir. Hukukî anlamda bir kimsenin suçlu kabul edilebilmesi için suçun o kimse tarafından işlendiğinin hukukî süreçler sonucunda ispatlanması gerekir. Suçlu olabileceği düşünülen kişi “şüpheli”, bir suçlama ile mahkemeye sevk edilen kişi “sanık” sıfatını taşır. Dava açarak mahkemeden hukukî koruma talep eden kişiye “ davacı ”, kendisine karşı dava açılan kişiye ise “davalı” denir.

    • admin admin

      Arda!

      Tamamen aynı düşünmesek de katkınız için teşekkür ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
403 Forbidden

403

Forbidden

Access to this resource on the server is denied!