Fiili Hizmet Zammı ve Emekli Maaşları: Tarihsel Bir Bakış
Geçmişin köklerine bakmak, bugünümüzü daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Özellikle sosyal güvenlik, emeklilik ve çalışma hayatı gibi konularda geçmişten günümüze uzanan yolculuk, yalnızca ekonomik ya da hukuki bir mesele olmaktan çok, toplumsal değişimlerin ve insan davranışlarının bir yansımasıdır. Türkiye’nin fiili hizmet zammı (FHZ) gibi önemli bir düzenlemesi de bu büyük değişimin parçasıdır. Ancak bu sadece bir “hukuki düzenleme” değil, aynı zamanda toplumsal yapının ve farklı cinsiyet rollerinin etkisiyle şekillenen bir olgudur. Bu yazıda, fiili hizmet zammının emekli maaşları üzerindeki etkilerini tarihsel bir bakış açısıyla ele alırken, hem erkeklerin stratejik hem de kadınların topluluk odaklı bakış açılarını harmanlamaya çalışacağız.
Tarihi Bir Perspektiften Fiili Hizmet Zammı
Fiili hizmet zammı, belirli meslek gruplarında çalışan kişilere, mesleklerinin zorlukları ve riskleri göz önünde bulundurularak ek süre kazandıran bir uygulamadır. Özellikle askerlik, polislik, itfaiyecilik gibi alanlarda çalışan bireyler, görevlerinin getirdiği zorluklar ve tehlikeler nedeniyle bu zamdan faydalanabilmektedirler. Ancak, fiili hizmet zammı sadece bir maaş artışı değil, aynı zamanda bir dönemin iş gücü dinamiklerinin de bir yansımasıdır.
Osmanlı İmparatorluğu döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar, emekli maaşları ve sosyal güvenlik kavramları çok sınırlıydı. Çalışma hayatı, çoğunlukla tarım ve zanaat gibi sektörlere dayanıyordu. Emekli olma kavramı, sadece büyük bir birikim ve uzun yıllar çalışmanın sonucu olarak görülüyordu. Zamanla, sanayileşme ve modernleşme süreci, çalışma koşullarını ve dolayısıyla emeklilik sistemini de dönüştürdü. Bu süreç, özellikle 1980’lerden sonra, sosyal güvenlik sisteminin daha fazla cinsiyet temelli eşitsizlikleri ortaya koyduğu bir döneme evrildi.
FHZ’nin Toplumsal Dönüşüme Etkisi
Fiili hizmet zammı, iş gücünde cinsiyetler arası farkları da gözler önüne seren bir uygulama olmuştur. Erkekler, genellikle riskli ve fiziksel olarak zorlayıcı işlerde çalışmışlardır. Bu bağlamda, FHZ’nin erkekler için stratejik bir avantaj sunduğu söylenebilir. Emekli maaşlarının artırılması, erkekler için genellikle iş gücü piyasasında daha fazla yer edinme ve çalışma hayatında daha aktif olma anlamına geliyordu. Erkekler, toplumsal anlamda daha çok “çalışan” ve “aileyi geçindiren” figürler olarak kabul edilirken, bu uygulama onlara yaşlılık dönemlerinde finansal güvence sağlamayı vaat ediyordu.
Kadınların iş gücüne katılımı ise tarihsel olarak daha sınırlı olmuştur. Çoğunlukla ev içindeki rollerle sınırlı kalan kadınlar, iş gücüne katılmalarına rağmen genellikle düşük maaşlı ve sigortasız işlerde çalışmışlardır. Bu nedenle fiili hizmet zammı uygulaması, kadınlar için pek de yaygın bir hak olarak görülmemiştir. Toplumda kültürel olarak “kadın işi” olarak görülen alanlar, erkeklerin daha stratejik, riskli ve zamanla daha “prestijli” sayılan işlerde yer almasına yol açmıştır. Bugün bile, kadınların emeklilik hakları ve maaşları, erkeklere göre genellikle daha düşük kalmaktadır.
Bu farklar, toplumsal dönüşümün ve kadınların iş gücündeki yerinin güçlenmesinin bir sonucu olarak giderek daha görünür hale gelmiştir. Kadınlar, fiili hizmet zammı gibi düzenlemelere daha fazla dahil oldukça, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin üstesinden gelinmeye başlanacaktır. Ancak, bu dönüşüm zaman alacak gibi görünüyor ve emekli maaşlarının sadece bir kısmı bu eşitsizliği gidermekte yeterli olacaktır.
Fiili Hizmet Zammının Bugünü ve Geleceği
Fiili hizmet zammının günümüzdeki yeri ve etkisi, geçmişten günümüze toplumsal yapıdaki değişimlerin bir yansımasıdır. Özellikle 2000’li yılların başında, emekli maaşlarının sosyal güvenlik sisteminin daha geniş bir kapsamda ele alınması gerektiği anlaşılmıştır. FHZ, bir yandan çalışanların yaşam standartlarını iyileştirirken, bir yandan da bu düzenlemenin tüm çalışanlara eşit şekilde sunulması gerektiği tartışmalarını gündeme getirmiştir.
Bugün, toplumsal değişim ve kadınların çalışma hayatındaki artan oranı göz önüne alındığında, fiili hizmet zammı uygulamasının kapsamının genişlemesi bekleniyor. Kadınların daha fazla riskli işte çalışmaya başlaması, erkeklerin de toplumsal cinsiyet rollerinden ötürü geleneksel işlerde kalmaya devam etmeleri, gelecekteki düzenlemelere yeni bir boyut kazandırabilir.
FHZ’nin emekli maaşları üzerindeki etkisini daha derinden kavrayabilmek için, toplumsal ve cinsiyet temelli bakış açıları önemlidir. Bu sadece bir maaş artışı meselesi değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümün ve eşitsizliğin çözülmesi adına atılacak bir adımdır. Yani fiili hizmet zammı, yalnızca çalışanın maaşını artıran bir düzenleme olmanın ötesine geçmeli, toplumsal denetim ve eşitlik açısından önemli bir dönemeç olmalıdır.
Bugünden bakıldığında, fiili hizmet zammı uygulamalarının daha eşitlikçi ve kapsayıcı bir hale gelmesi, sadece emekli maaşlarını değil, toplumun her bireyine sunulan fırsatları da etkileyebilir. Hem erkeklerin hem de kadınların iş gücündeki eşit temsili, emeklilik haklarının daha adil bir şekilde yeniden şekillendirilmesine olanak tanıyacaktır.